Geçtiğimiz hafta içinde genç bir iş adamıyla sohbet ederken konu babasına geldi. Çoktandır da onu işyerlerine gelip gittiğimde görmüyordum. Babasının sosyal medyada paylaştığı paylaşımları görüyordum ki sıkça seyahat ediyor, gezip dolaştığı yerlerden resimler, manzaralar paylaşıyordu.
*
Medyada şu yazıyı okuyunca yüreğim sızladı. Zira her insan ömrü varsa yaşlanacak. Belki çoluk çocuğuyla yolları ayrılıp yalnız kalacak. Mutsuz olacak. Biz Müslüman ülkeyiz bizde olmaz demeyin zira huzur evleri ve kimsesizler mezarlıkları bu tür yalnız bırakılanlarla dolu.
*
Geçen kış işimden çıkarıldım. Geçimimi sağlamak için gazete dağıtımcısı olarak geçici bir işe girmek zorunda kaldım.
Dağıttığım evlerden birinin posta kutusu mühürlenmişti, bu yüzden kapıyı çalmak zorunda kaldım. Dengesiz adımlarla yaşlı bir adam olan Bay Xu, yavaşça kapıyı açtı. “Efendim, posta kutusunu neden mühürlediniz?” diye sordum.
“Bunu bilerek mühürledim.” diye cevap verdi.
Garip bir şekilde gülümsedi ve devam etti: “Seninle bir konuyu tartışmak istiyorum. Her gün gazeteyi bana teslim ederken lütfen kapıyı çal ya da zili çal ve bizzat bana ver.”
Ben de “Elbette ama bu ikimiz için de sakıncalı ve zaman kaybı” diye cevap verdim. Bu düzenleme beni şaşırtmıştı.
O, “Sorun değil, her gün evdeyim. Buna ne dersin... Kapıyı çalma ücreti olarak sana her ay fazladan 500 yuan vereceğim” dedi.
Yalvaran bir ifadeyle ekledi: “Eğer bir gün kapıyı çalarsanız ve benden haber alamazsanız lütfen polisi arayın!”
Şoke oldum ve “Neden?” diye sordum.
“Eşim vefat etti, oğlum yurt dışında, ben burada tek başıma yaşıyorum, kim bilir benim zamanım ne zaman gelir?” diye cevap verdi.
O anda yaşlı adamın buğulu, nemli gözlerini gördüm.
“Gazeteyi okumak için abone olmuyor musun?” diye sordum.
“Hiç gazete okumam... Kapı sesi için abone oluyorum!” diye cevap verdi.
Ellerini kavuşturdu ve şöyle dedi:
“Genç adam, lütfen bana bir iyilik yap! İşte oğlumun yurt dışı telefon numarası. Bir gün kapıyı çalarsan ve benden haber alamazsan lütfen oğlumu ara ve ona haber ver.”
*
Ana babaya çok kıymet veren bir dinin, değer veren bir milletin mensubu olmaktan çokları gurur duyduğunu söylese de bu şimdilerde genel manada büyük resmi temsil etmemektedir.
Çocuklardaki ana ve babaya karşı oluşan negatif tavırlar, çoğunlukla dünyalık denilen maddi imkânların araya soktuğu fitneden kaynaklanmaktadır.
İşlerine karışıldığını düşünen çocuklar da ebeveynden uzaklaşmaktadır.
Hâlbuki dinimiz ana babaya çok kıymet vermekte.
Mesela; Rabbin, “Kendinden başkasına kulluk etmeyin. Ana ve babaya iyi muamele edin” diye hükmetti. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin nezdinde ihtiyarlığa ererlerse onlara “Öf” (bile) deme. Onları azarlama. Onlara çok güzel (ve tatlı) söz söyle. (İsra Suresi 23. Ayet)
Mesela Peygamber Efendimiz (sav) bir gün üç kere “Yazıklar olsun!” osun deyince etrafında olan sahabeler ne olduğunu anlayamadıkları için bu sözlerin ne anlattığını merak eder sorarlar.
“Yazıklar olsun! Bir kez daha yazıklar olsun! Ve bir kez daha yazıklar olsun!” ‘Kime yazıklar olsun ey Allah’ın elçisi?’ diye sorulunca Peygamber Efendimiz (sav) şu cevabı verir.
“İhtiyarlık zamanlarında anne-babasından birine yahut her ikisine yetişip de (kendilerine gereken hürmeti göstermediği için) cennete giremeyen kimseye…” (Müslim, Birr, 9.)
Yine Peygamber Efendimiz (sav) “Allah'ın rızası, anne babanın rızasında, gazabı da anne babanın gazabındadır.” buyurmuştur.
*
Geçtiğimiz hafta içinde genç bir iş adamıyla sohbet ederken konu babasına geldi. Çoktandır da onu işyerlerine gelip gittiğimde görmüyordum. Babasının sosyal medyada paylaştığı paylaşımları görüyordum ki sıkça seyahat ediyor, gezip dolaştığı yerlerden resimler manzaralar paylaşıyordu.
Tabi maddi imkânların iyi olmasını gerektirirdi bu geziler. İmkânı olan tabiki gezebilir paylaşımları da dilerse yapardı.
Babasını işyerinde bir süredir görmediğimi söyleyince kaçamak cevap verdiği ortaya çıktı. Gezip dolaştığı için anlaşamadıklarını söyleyerek “Artık beraber çalışmıyoruz, onu biraz kovmuştum, burada bir makinesi vardı onu da satıp gitti.” deyince şok olmuştum. Bir evladın babasını işyerinden kovması kabul edebileceğim bir davranış biçimi değildi.
*
Yıllar önce yine aracımın bakımlarını yaptırdığım bir oto elektrik ustasının babasını dükkânından kovduğunu duymuş çok üzülmüştüm. O mevzuyu duyunca onun dükkânına bir daha gitmedim, babasına böyle bir muameleyi yapan insanın yapacağı işten hayır gelmeyeceğini düşünmüştüm.
*
Yine aynı bir durum bir terzi ile aramızda geçen sohbette gündeme gelmişti. O da babasını kovduğunu söyleyince çok üzülmüş, bunu da kendisine söylemiştim. O tarihten itibaren de onun işyerine gitmiyorum.
*
Dinimizin emirlerinden çok emrin içini boşaltmış Müslümanım diyen insanoğlu. Boşaltamadıklarını ise zaten görmezden geliyor. Nazarında öyle emirler yok…
Varsa yoksa duygu ve düşüncesinde tuttuğu takım, desteklediği parti ve onlarla ilgili birçok ıvır zıvır mesele. Allah, anne babasına yapması gerekenlerdeki eksikleri bunlarla telafi etmeyecek.
Bunlara harcadığı vaktini ya da nakdini, hakkın hukukun ikamesi adına yapmadıklarının yerine, görmezden geldiğinin yerine, ihmal ettiklerinin yerine, sessiz kaldıklarının yerine geçirip mükâfatlandırmayacak.
Müslümanım diyenler Allah ve Resulünün (sav) emirlerine uymadıkları sürece de ne kendi dünyasında, ne etrafında ne ülkesinde ne de İslam âleminde huzur ve sükûn olmayacak…
Vesselam…
Yorum yazarak Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Başkentte Karar - Son Dakika Haberleri değil haberi geçen ajanstır.